İlk adım;
- Yatak: 22 € (2 kişi hostel)
- Bira: 3 € (Bar)
- Yemek: 15 € (Restoran)
- Ulaşım: 1.9 € (Tek yön)
- Zenginlik: 3/5
- Gece Hayatı: 3.5/5
- Pahalılık: 4/5
- Temel Süre: 1 gün
KUZEYDE HUZURLU BİR ZENGİNLİK
Elmaslarıyla ünlü Antwerp aynı zamanda Avrupa’nın 2. en büyük limanına sahip. Sırf bu iki sebepten oldukça zengin bir şehir. Biz önceden İstanbul’da ağırlamış olduğumuz Belçikalı yakın bir arkadaşımızı ve arkadaşlarını ziyaret ettiğimiz için ayrı bir keyif aldık. Bu tanışıklıktan sıyrılıp keşfetsene‘nin geleneksel backpacker ruhu ile yazmaya çalışacağız.
İnsana huzur veren, insanı özendiren bir yaşam, oldukça eğitimli ve kültürlü bir nüfus var. Herkes çok iyi İngilizce biliyor ve sorularınıza sıkılmadan cevap veriyorlar. 1 gün içinde rahat rahat gezerek bolca keyif molası vererek güzel zaman geçirebilirsiniz.
Efsaneye göre bir dev Antwerp’in verimli limanlarına yanaşan her küçük gemiden haraç toplarmış ve rahat bırakmazmış. Brabo adlı Julius Cesar’ın kuzeni olan Roma askeri devi öldürmüş ve elini kesip limana atmış. Şehrin adı da “ant” (el), “werpen” (atmak) kelimelerinin birleşmesiyle bu efsaneden gelmektedir. Yerlilere sorarsanız hikayenin farklı versiyonlarıyla karşılaşabilirsiniz.
ANTWERP NOT DEFTERİ
Kısa zaman ayırın: Sadece 1 gün hatta daha kısası bu güzel kent için yeterli bir süre. Arta kalan seyahat sürenizi sürprizlerle dolu Belçika’nın etraftaki diğer güzel kentlerine ve Amsterdam’a ayırabilirsiniz. Belçika’nın da her an ayrılma tehlikesindeki eyaletlerden oluştuğu ve her birinin birbirinden çok farklı olduğunu hatırlayın.
Bol bol bira için: Avrupa’nın en zengin bira menülerinin Belçika’da olduğunu unutmayın. Her biranın ayrı bardakta sunulduğu bu güzel bira ülkesinin en iyi biraları ve bira müzeleri için bkz: Brüksel
Paters Vaetje’a gidin: Katedralin yakınındaki mekan, Belçika biralarını tatmak için ideal mekanlardan biri. (Yerli arkadaşlarımız önerdi, hatırlatırız.) 100’den fazla bira çeşidi bulunuyor. Geçtiğimiz yıllarda en iyi bira ödülü kazanmış Tripel Karmeliet ve Barış’ın favorilerilerinden Delirium Tremens marka birayı öncelikle tadabilirsiniz. Taflan’ın da oldukça beğendiğini belirtelim. Diğer tüm biralar ve her birinin kendine has bardağı damaklarda çıldırtıcı zevkler bırakıyor.
Akşam restoranlara giriş zor: Belirli bir saatten sonra yer bulmak çok sıkıntı olabiliyor, erkenden bir yer kapmakta fayda var. Biz ‘nedense’ bir İtalyan restoranında yemiştik, ancak hem fiyat hem de lezzet açısından oldukça iyiydi.
ANTWERP’TE GÖRÜLECEK YERLER
Scheldt Nehri: Nehir kenarında yürüyüş yapıp, bu limanı şehrinin tadını çıkarın.
Grote Markt: Şehrin merkezi olan “Büyük Market” meydanında şehrin en önemli yapısı Cathedral of Our Lady’nin kenarında Belçika’nın meşhur biralarından tadın. Yemek yemek için tercih önermeyiz, biraz turist tuzağı.
Cathedral of Our Lady: Belçika ve Hollanda’nın en büyük kilisesi. Gotik mimarisi ile binanın kendisi ve Rubens tarafından yapılmış içindeki sanat eserleri görülmeye değer.
Central Station: Şehrin simge yapılarından biri olan bu tarihi tren istasyonunu görün, bizim gördüğümüz en güzel tren istasyonlarından biri. Newsweek tarafından da en güzel 4. tren istasyonu seçilmiş. (Adamlar neler seçiyor, neyse)
Rubenshuis: Ressam Rubens’in evine gitme fırsatı bulamadık, ama sanatıyla çok ilgili olmayanlar için dahi gidilmesi gereken bir nokta olduğu söylenmekte.
Mas Müzesi: Şehir müzesi olan bu enteresan yapının tepesine çıkın ve Antwerp’in en güzel manzarasını ücretsiz olarak seyredin.
ANTWERP’E NASIL GİDİLİR?
Belçika’da tren her zaman en iyi seçenek ve fiyatlar da uygun. Biletleri direkt istasyondan alabilirsiniz, büyük şehirler arası sıklıkla tren var.
Brüksel‘den Antwerp trenle 1 saat,
Gent‘ten Antwerp trenle 45 dakika,
Brugge‘den Antwerp trenle 1 saat 20 dakika,
Amsterdam‘dan Antwerp trenle 2 saat, fiyatı 28 €.
